7 Eylül 2025 - 20:03
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Avrupa’nın dünyadaki rolünden memnun olmadığını itiraf etti. ISNA'nın aktardığına göre, Merz kısa süre önce yaptığı

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, imzaladığı bir başkanlık kararnamesiyle Savunma Bakanlığı'nın adını "Savaş Bakanlığı" olarak değiştirdi.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Trump’ın, başkanlığının ikinci döneminde imzaladığı 200. yürütme emri olan bu karar, küresel siyasi ve askeri çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Bu isim değişikliği, yalnızca sembolik bir değişim değil, aynı zamanda ABD'nin dış ve askeri politikasında olası bir yön değişiminin sinyali olarak yorumlanıyor.

"Savaş Bakanlığı" İsmi Tarihe Geri Dönüş

ABD Savunma Bakanlığı, 1947’ye kadar "Savaş Bakanlığı" olarak biliniyordu. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, 1947 Ulusal Güvenlik Yasası ile ordu, deniz kuvvetleri ve hava kuvvetleri tek bir çatı altında toplanarak "Milli Askeri Yapı" oluşturuldu ve 1949’da bu yapıya “Savunma Bakanlığı” adı verildi. Bu değişiklikle birlikte, ABD'nin nükleer çağda saldırı yerine caydırıcılığı ön plana çıkarması amaçlanmıştı.

Ancak Trump, “Savunma” kelimesinin pasif bir anlam taşıdığını savunarak, daha güçlü ve etkileyici bulduğu “Savaş Bakanlığı” adının geri getirilmesini istedi. Beyaz Saray’daki açıklamasında şöyle dedi: “Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını kazandık. O zamanlar bakanlığımızın adı ‘Savaş Bakanlığı’ydı. Bu isim güç, saldırganlık ve zaferi temsil ediyor.”Trump: "Caydırıcılık, saldırıya hazır olmaktan gelir"Trump’a göre, “Savunma” kelimesi, Amerika’nın askeri kudretini yeterince yansıtmıyor. Ona göre gerçek caydırıcılık, ancak saldırıya hazır bir ordu ile mümkün olabilir.

Trump’ın Savunma Bakanı olarak atadığı Pete Hegseth de bu değişikliği şu sözlerle savundu: “Bu değişim, savaşçı ruhu ve zafer arzusunu geri getirme adımıdır. Amerikan ordusu sadece savunma değil, kararlı şekilde savaşmalıdır.”

Gerçekte Savunma mı, Savaş mı?

Ancak unutmamak gerekir ki, ABD Savunma Bakanlığı, son 75 yılda birçok savaş ve askeri müdahaleyi başlatmış ve yönetmiştir. Kuruluşundan bu yana hiçbir zaman sadece savunmaya odaklanan bir kurum olmamıştır.Bu nedenle Trump, 1 trilyon dolarlık bütçeye sahip bu devasa kuruma, gerçek işlevine daha uygun bir isim vermiştir: Savaş Bakanlığı.

Kore ve Vietnam savaşlarından,

Afganistan, Irak, Yemen ve Libya’ya,

Küba, Grenada ve Panama operasyonlarına kadar, ABD ordusu dünya genelinde birçok sıcak çatışmada yer almıştır.

Bugün de ABD,

Ukrayna’daki savaşta Rusya’ya karşı dolaylı olarak savaşmakta,

İran’a karşı hava sahasını ihlal eden saldırılar gerçekleştirmekte ve Venezuela’ya yönelik olası bir askeri müdahale ihtimali gündemdedir.

Eleştiriler: Sembolik, Gereksiz ve Maliyetli

Bu karar bazı Demokratlar tarafından da eleştirilmiştir. Demokrat Senatör Tammy Duckworth, bu kararı:“Siyasi, gereksiz ve maliyetli”olarak nitelendirmiştir. Ona göre, bu isim değişikliği için yapılacak tabelalar, belgeler ve markalaşma masrafları, asker ailelerine yardım ya da diplomatik çabaların güçlendirilmesi için kullanılabilirdi.

Taktik Mi, Strateji Mi?

Bazı gözlemciler, “Savaş” kelimesinin kullanılmasının ABD'nin Çin ve Rusya gibi rakiplerine karşı daha saldırgan bir duruş sergileyeceği mesajını verebileceğini düşünüyor.

Diğer bir kesim ise, bu adımın sadece sembolik bir jest olduğunu ve ABD’nin fiili politikalarında büyük bir değişim anlamına gelmediğini savunuyor. Çünkü resmi bir isim değişikliği için Kongre onayı gereklidir.Trump’ın kararnamesi ise sadece “Savaş Bakanlığı” adının ikincil isim olarak kullanılmasına olanak tanımaktadır.

Güçlü Görünme Çabası mı?

Sonuç olarak, Trump’ın bu kararı, ABD’nin son 75 yılda kazandığı savaş olmadan geçen dönemi unutturmak ve ülkeyi yeniden yenilmez bir askeri süper güç gibi göstermek için yapılmış bir imaj çalışması olarak değerlendiriliyor.

Trump’ın ifadesiyle, “isim değişikliğiyle birlikte, askeri zayıflıklar unutulmalı” ve yeni bir güç algısı inşa edilmelidir.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha